70 yıldır bir türlü yerleştiremediğimiz ve geliştiremediğimiz demokrasimizin, sağlık durumu iyi değil. Acil önlemler alınmazsa sağlığının giderek daha da bozulacağı anlaşılıyor.
Bu kadrolarla demokrasinin sağlığına kavuşturulması, epeyce bir gayreti gerektiriyor.
Siyasetçiler insanları yoruyor, yormakla da kalmıyor, insanları birbirine hırslı ve kinlenmiş guruplara ayırıyor.
Ülkemiz demokrasisinin ve halkımızın, Ilıman bir siyasi ortama ihtiyacı var.
* * *
Eğer bu ılıman ortamı siyasiler hazırlayamazsa, tek umudumuz halkımızda.
Demokrasimizin balans ayarı, tanklarla halkımızı korkutarak yapılamıyor. Bu ayarı ancak halkımız yaparsa, demokrasimiz sağlığına kavuşuyor.
Halkımız da bu konuda belki biraz ağır davranıyor ama zamanı geldiğinde, siyasilerin yapamadıklarını yapıveriyor.
* * *
Bazı makamlarda oturanların, konuşulanları dinlemesi, eleştirileri dinlemeye değer bulması lazım.
Siyasetin ılıman bir ortamda yapılmasını sağlayacak şey, birbirimizi dinlemesini öğrenmemizde gizlidir.
* * *
Tunus, Libya, Mısır, Irak, Suriye derken, acaba sıra bize mi geldi korkusu içten, içe düşünülmüyor değil.
Bu endişe, ülkeyi yönetenlerin ve diğer siyasilerin, umurlarında olmalı.
* * *
Her gün çatışma ve şehit haberleri varken ve bu çatışmalara çözüm bulmak gerekirken, bizlere başkanlık sisteminin faydalarını anlatmanın zamanı olmadığını görmek lazım.
* * *
Öyle çoklar ki, çok olmalarına rağmen onları göremiyoruz.
Öyle çoklar ki, öyle bağırarak konuşuyorlar ki, onların anlattıklarını ve söylediklerini duyamıyoruz ve anlayamıyoruz.
Öyle çoklar ki, siyasetin ılıman bir ortamda yapılmasının önündeki engelleri yok edemiyoruz.
* * *
Siyasette bir adım önde olanların, konuşmalarına dikkat etmeleri bile, yalnız başına siyasetin sorunlara çözüm üretmesini kolaylaştıracaktır.
* * *
Söylediği her şeyin doğru olduğunu sanmak, rakiplerini sürekli suçlamak, kim ne derse desin, doğru bir siyaset yapma biçimi değildir.
Ülkeyi yönetenlerin, parlamentoda bizi temsil edenlerin, yerelde siyaset yapanların, “ hırlaşmadan tartışmayı “ mutlaka öğrenmeleri lazım.
* **
İster siyaset yaparken olsun, ister silahlı mücadele verirken olsun, aklımızdan barışı çıkarmamak lazım.
Silahlı mücadele vermek zorunda kalınsa bile, diğer taraftan, çatışmaları başka türlü nasıl durduracağının, görüşmelere nasıl geçileceğinin çalışmalarının yapılması lazım.
Unutmuyorum, “ Kıbrıs harekâtının “ adı barış harekâtı idi. Çünkü barışın içerisinde umutlar gizlidir.